NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ حَرْبٍ
وَمُسَدَّدٌ
قَالَا
حَدَّثَنَا
حَمَّادُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ
عُرْوَةَ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَكُونُ
مُعْتَكِفًا
فِي
الْمَسْجِدِ
فَيُنَاوِلُنِي
رَأْسَهُ مِنْ
خَلَلِ
الْحُجْرَةِ
فَأَغْسِلُ
رَأْسَهُ
وَقَالَ
مُسَدَّدٌ
فَأُرَجِّلُهُ
وَأَنَا
حَائِضٌ
Aişe (r.anha)'dan;
demiştir ki:
"Rasûlullah
(s.a.v.) mescidde i'tikâfta olduğunda odanın deliğinden (kapısından) başını
bana doğru uzatır, ben de yıkardım."
(Râvi) Müsedded, Hz. Aişe'nin "hayızlı olduğum halde
başını tarardım" dediğini söyledi.
İzah:
Müslim, hayz; Tirmizi,
savm; Muvatta, İ’tikaf; Ahmed b. Hanbel, VI, 181.
Hadiste, odanın
deliğinden maksat, odanın kapısıdır.Nesâî ve Ahmed b. Hanbel'in rivayetlerine
göre Hz.Aişe şöyle demiştir:
"Rasûluliah
(s.a.v.) mescidde itikafta iken bana gelir odamın kapısına yaslanırdı, ben de
vücûdunun kaba kısmı mescidin içinde olduğu halde başını yıkardım".